Okan Üniversitesi Yapay Zeka Konferansı: Geleceğin Öğrenme Ekosistemi Yeniden Tanımlanıyor
Okan Üniversitesi ‘nde AI’ın yükseköğretimdeki geleceği konuşuldu.
İstanbul Okan Üniversitesi Öğrenme Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinasyonunda 5 Kasım 2025’te düzenlenen konferans, yapay zekanın yükseköğretimdeki etkilerini, etik boyutlarını ve iş gücüne yansımalarını çok boyutlu biçimde ele aldı. Akademi, teknoloji ve iş dünyasının temsilcilerini buluşturan etkinlikte, dijital dönüşümün geleceğini belirleyecek stratejiler paylaşıldı.
Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Ömer Cihan Kıvanç, mühendislikte yeni bir döneme girildiğini belirterek “Z kuşağı bilgiyi görselleştirilmiş şekilde almak istiyor. Fakültemiz, yapay zekayı sürecine entegre ederek ilerliyor. İdari süreçlerde ve veri üretiminde yapay zeka kullanıyoruz” dedi.
Rektör Prof. Dr. Güliz Muğan, üniversitenin dijital dönüşüm yaklaşımını bütüncül bir modelle yürüttüklerini vurguladı:
“Teknolojik dönüşüm bir hedef değil, sürekli bir yolculuk. Bu süreci yalnız yürümek yerine, paydaşlarımızla birlikte yönetiyoruz. Bu konferans da bu iş birliğinin güçlü bir adımıdır.”
Etkinlikte konuşan Yapay Zeka Platformu Başkanı Levent Karadağ, Dünya Ekonomik Forumu verilerine atıfta bulunarak 2030’a kadar 170 milyon yeni rolün ortaya çıkacağını söyledi. “Üniversite artık sadece diploma veren bir kurum değil, yapay zeka destekli üretim ve araştırma ekosistemini şekillendiren bir merkez haline geliyor” ifadelerini kullandı.
Anthology Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Nicolas Albouze, teknolojinin artık geri döndürülemeyecek bir dönüşümü temsil ettiğini belirterek “Yapay zeka lambanın içinden çıkan cin gibi; onu artık içeri tıkayamayız” dedi. Albouze, bu teknolojiyi dışlamak yerine rehberlikle benimsemek gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. E. Eylem Aksoy Retornaz, “Etik, Hukuk ve Politika” başlıklı sunumunda veri mahremiyeti, kişisel verilerin korunması ve yapay zekanın hukuki düzenlemelerle desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Deepfake davalarının artışına dikkat çekerek, etik farkındalığın önemini hatırlattı.
Microsoft CSA Yöneticisi Barbaros Günay, yapay zekanın iş gücüne etkisini değerlendirdi: “Bu teknoloji beş ay sürecek bir işi üç günde tamamlayabiliyor. Ancak bu hızın beraberinde getirdiği eşitsizlik riski göz ardı edilmemeli. Özellikle 22-25 yaş grubundaki gençlerin iş fırsatlarına erişimi zorlaşıyor. Yapay zeka okuryazarlığı bu noktada kritik hale geliyor.”
Anthology Müşteri Başarı Yöneticisi Malek Ibrik ve Anthology Türkiye Bölge Sorumlusu Mustafa Güçlü, üniversitenin O’Learn platformu üzerinden geliştirilen yapay zeka modüllerini tanıttı. Bu modüller, etik ve erişilebilir öğrenme süreçlerini destekleyen insan merkezli dijital eğitim modellerine örnek olarak sunuldu.
Konferansın sonunda, Araştırma Görevlisi Begüm Gündüz, yapay zeka tabanlı analizlerin Okan Üniversitesi’nin uluslararası tanınırlığını ve akreditasyon süreçlerini güçlendirdiğini belirtti.
Okan Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen bu konferans, Türkiye’de yükseköğretim kurumlarının yapay zeka entegrasyonunda geldiği olgunluğu açık biçimde ortaya koyuyor. Üniversitenin yalnızca teknolojiyi kullanan değil, aynı zamanda etik, erişilebilir ve insan merkezli öğrenme modelleri geliştiren bir kurum olarak konumlanması dikkat çekiyor. Levent Karadağ’ın öngörüleri, yapay zekanın istihdam dinamiklerini yeniden şekillendireceğini gösteriyor. Nicolas Albouze’un “cin” metaforu ise dönüşümün artık geri dönüşsüz olduğunu simgeliyor. Akademi ve teknoloji iş birliğinin güçlenmesi, Türkiye’nin dijital yetkinlik haritasını ileriye taşıyacak stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.
