Siber Güvenlikte Yeni Dönem Yapay Zekâ Destekli Saldırılar Alarm Veriyor
B2Press, güncel güvenlik araştırmalarını derledi.
Siber saldırılar küresel ölçekte giderek karmaşıklaşıyor, tehditlerin yapay zekâ destekli hale gelmesiyle siber güvenlik dinamikleri yeniden şekilleniyor. Online PR Servisi B2Press’in derlediği güncel araştırmalara göre, 2023 yılında yaşanan veri ihlalleri %211 oranında artış göstererek 1,3 milyar mağduriyet bildirimi ile tarihî bir seviyeye ulaştı. Siber tehditler yalnızca bireyleri değil, kamu kuruluşlarını ve kritik altyapıları da hedef alıyor.
Yapay Zekânın Gölgeli Yüzü Siber Güvenlikte Yeni Risk Alanı Yaratıyor
Geleneksel tehditlerin ötesine geçerek sosyal mühendislik, fidye yazılımı ve yapay zekâ temelli saldırılarla derinleşen siber güvenlik ortamı, 2025 yılına kadar çok daha sofistike hale gelecek. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, kuruluşların %66’sı yapay zekânın siber güvenliğin kurallarını değiştireceğini düşünüyor. Yapay zekâyı bilişim sistemleri ve bulut teknolojileri takip ediyor.
Ancak en büyük tehdit kamuya yöneliyor: Kuruluşların %49’u siber güvenlik hedeflerine ulaşmak için gerekli yeteneklerden yoksun olduklarını belirtiyor. Bu da kamu sektörünün saldırılara daha açık hale geldiğini ortaya koyuyor.
Vatandaş Güveni Azalıyor, Hükümetler Alarmda
Jeopolitik belirsizliklerin ve siber eşitsizliklerin gölgesinde, siber saldırıların etkisine dair halkın endişesi de artıyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da halkın %15’i hükümetlerin kritik altyapıya yönelik siber saldırılara etkin yanıt veremeyeceğine inanıyor. Bu oran Ortadoğu’da %21, Afrika’da %36, Latin Amerika’da ise %42’ye kadar çıkıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu bu tablo, hükümetlerin siber güvenliği stratejik öncelik haline getirmesi gerektiğini gösteriyor.
2025 Trendleri Veri Güvenliğini ve Siber Dayanıklılığı Önceliklendiriyor
Gartner tarafından yayımlanan “Siber Güvenlik Trendleri: Dönüşüm Yoluyla Dayanıklılık” raporunu inceleyen B2Press, veri güvenliği programlarının ve iş birliğine dayalı risk yönetimi modellerinin önümüzdeki dönemde daha fazla önem kazanacağını vurguluyor. İşletmelerin ve kurumların sadece güvenlik teknolojilerini değil, aynı zamanda makine kimliklerini, siber güvenlik ekiplerinin refahını ve operasyonel sürekliliği de kapsayan bütünsel bir stratejiye yönelmesi gerektiği belirtiliyor.
Siber Güvenlik Kanunu Hazır, Yol Haritası Belirlenmeli
Türkiye’de henüz yasalaşan Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, bu dönüşümün hukuki altyapısını sağlarken, kurumların da kendi içlerinde bu tehditlere karşı yol haritalarını oluşturması gerekiyor. Zira geleceğin siber saldırılarına karşı yalnızca yazılım değil, proaktif stratejiler, eğitimli kadrolar ve sürdürülebilir güvenlik kültürü ile hareket eden yapılar ayakta kalabilecek.
Siber güvenlik artık yalnızca teknik bir sorumluluk değil, ulusal güvenlikten bireysel haklara kadar geniş bir etki alanına sahip stratejik bir öncelik haline geldi. Yapay zekânın siber saldırıların hem hızını hem de etkisini artırması, kurumları sadece savunma değil, öngörü ve dayanıklılık odaklı çözümlere yönlendiriyor. Siber tehditlerin yeni nesil biçimleriyle başa çıkmak isteyen ülkelerin teknoloji kadar insan kaynağı, koordinasyon ve karar alma kültürü de bu dönüşüme ayak uydurmalı. Aksi hâlde tehdit, her yeni algoritmada katlanarak büyüyecek.
