Siber Güvenlikte Yeni Öncelik Zamanında ve Etkili Tehdit İstihbaratı

Kaspersky’nin son araştırması,  BT uzmanlarının tehdit istihbaratı kullanımına ışık tuttu.

Dijital tehditlerin hızla çeşitlendiği günümüzde, yapay zekâ, otomasyon ve gelişmiş kalıcı tehditler (APT) destekli saldırılar karşısında yalnızca reaktif güvenlik önlemleri yeterli olmuyor. Kuruluşların kritik varlıklarını koruyabilmesi için tehdit istihbaratına (Threat Intelligence – TI) dayalı proaktif bir yaklaşımı benimsemesi artık zorunluluk haline geldi. Uzmanlara göre, zamanında ve doğru istihbarat sağlayan çözümler, BT ekiplerinin riskleri artmadan önce tespit etmesine, saldırıları önlemesine ve savunmalarını güçlendirmesine imkân tanıyor.

Türkiye’de Kuruluşların %86’sı TI’dan Memnun

Kaspersky’nin yayımladığı son araştırma, farklı sektörlerden BT uzmanlarının tehdit istihbaratı kullanımına ışık tuttu. Bulgulara göre Türkiye’deki kuruluşların %86’sı mevcut tehdit istihbaratı çözümlerinden memnun olduğunu belirtirken, özellikle entegrasyon, hız ve alaka düzeyi konularında daha fazla iyileştirme beklentisi öne çıkıyor.

Araştırma sonuçları, şirketlerin TI kullanımında farklı yöntemlere başvurduğunu da ortaya koyuyor:

• %40 özel tehdit istihbaratı tedarikçileriyle çalışıyor.

• %32 diğer kuruluşlarla veri paylaşımı yapıyor.

• %28 ise açık kaynaklardan bilgi topluyor.

Bu tablo, tehdit istihbaratının değerinin Türkiye’de ve META bölgesinde yaygın şekilde kabul gördüğünü ortaya koyuyor.

TI’nın Kritik Rolü

Tehdit istihbaratı, yalnızca veri toplamanın ötesinde saldırganların taktik, teknik ve prosedürleri (TTP) hakkında eyleme geçirilebilir içgörüler sunuyor. Bu sayede kuruluşlar, saldırıları daha erken tespit ederek savunmalarını geliştirebiliyor, olay anında daha etkili aksiyon alabiliyor.

META bölgesinden katılımcıların %40’ı için en büyük öncelik zamanında sağlanan istihbarat iken, yine %40’ı entegrasyon ve kullanılabilirliği en kritik kriter olarak görüyor. Katılımcıların %36’sı ise istihbaratın gerçek dünya senaryolarına uygun hale getirilebilmesi için daha iyi analiz ve tekilleştirme süreçlerine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.

İyileştirilmesi Gereken Alanlar

Araştırmaya göre kuruluşların en çok ihtiyaç duyduğu geliştirmeler şu başlıklarda toplanıyor:

• Kolay entegrasyon: Katılımcıların %24’ü, TI’nın günlük operasyonlara daha sorunsuz dahil edilmesi gerektiğini belirtiyor.

• Daha iyi analizler: %12’si, istihbaratın daha anlaşılır ve kullanılabilir olması gerektiğini ifade ediyor.

• Bağlamsal tehdit analizi: %8’lik kesim, farklı sistemler arası kıyaslamaların güçlendirilmesini talep ediyor.

• Hızlı teslimat: Katılımcıların %12’si, tehditlere zamanında yanıt verebilmek için daha hızlı istihbarat gerektiğini vurguluyor.

Ayrıca, yanlış pozitifleri önlemek ve kritik tehditleri kaçırmamak için %32’si yüksek kaliteli, güvenilir ve ilgili istihbaratın önemine dikkat çekiyor. Daha geniş kapsama sahip istihbarat kaynaklarına duyulan ihtiyaç da öne çıkan beklentiler arasında.

Güvenlik Duruşunu Güçlendirmenin Anahtarı

Günümüzün hızla değişen tehdit ortamında kuruluşların yalnızca mevcut çözümlerle yetinmesi mümkün değil. Kaspersky Threat Intelligence gibi gerçek zamanlı istihbarat sağlayan güvenilir platformlarla iş birliği, kurumların siber riskleri daha erken görmesine, olay yönetimi sürecinde doğru kararlar almasına ve güvenlik duruşunu sürekli güçlendirmesine imkân tanıyor.

Siber güvenlikte dengeleri belirleyen unsur artık sadece koruma teknolojilerinin gücü değil, aynı zamanda tehditleri öngörme ve zamanında aksiyon alabilme kabiliyeti. Araştırma sonuçları, Türkiye’deki kuruluşların büyük oranda TI’dan faydalandığını ancak hız, entegrasyon ve analiz kalitesinde daha fazla gelişime ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor. Yakın gelecekte güçlü olan kurumlar, tehdit istihbaratını operasyonlarının merkezine koyabilen ve proaktif savunma reflekslerini geliştiren kurumlar olacak.