TÜBİSAD Plus’ta Üretken Yapay Zeka Dönüşümü Masaya Yatırıldı
									YouTube serisi TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümü yayınlandı.
TÜBİSAD’ın teknoloji dünyasındaki dönüşüm başlıklarını ele aldığı YouTube serisi TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümü yayınlandı. TÜBİSAD Danışma Kurulu Üyesi Dr. Soner Canko moderatörlüğünde gerçekleşen 74. bölümde, Yapay Zeka Teknolojileri Düşünce Lideri Uğur Özker üretken yapay zekanın tanımından ekonomiye etkilerine, insan–yapay zeka iş birliğinden Türkiye’nin fırsat alanlarına kadar birçok konu başlığını değerlendirdi.
Programda, üretken yapay zekanın yaratıcılık kapasitesi, veri odaklı mesleklerin yükselişi, insan denetiminin önemi ve kuantum–yapay zeka etkileşimi gibi ileri teknoloji konuları ele alındı. Özker, üretken yapay zekanın yalnızca içerik üretimiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda öngörü gücü ve karar alma süreçlerinde de yeni bir dönemi başlattığını vurguladı.
“Yapay Zeka Yaratıcılığı Güçlendiriyor”
Uğur Özker, yapay zekanın insanın yaratıcı potansiyelini dönüştürdüğünü belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapay zeka, yaratıcılığı dönüştürüp daha güçlü hale getiriyor. Eskiden fikir üretmek için sınırlı kaynaklara erişimimiz vardı. Şimdi ise dünyanın öbür ucundaki örneklere saniyeler içinde ulaşabiliyoruz. Bir pazarlama kampanyasında en iyi örneği bizim yerimize bulabiliyor, hatta bize ücretsiz danışmanlık sunabiliyor. Eğitimden tasarıma kadar her alanda, yapay zekanın sağladığı bu hız ve çeşitlilik, yaratıcılığı güçlendiriyor.”
Özker, modellerin başarı oranı arttıkça, yapay zekanın öngörü kabiliyetlerinin de geliştiğini ve karar alma mekanizmalarında etkili bir araç haline geldiğini vurguladı.
“İnsanın Döngüde Kalması Zorunlu”
Dr. Soner Canko’nun “Aklımızı kullanmadan, her şeyi yapay zekaya bırakmak mümkün mü?” sorusuna Özker şu yanıtı verdi: “Bu oldukça tehlikeli olur. Yapay zekada ‘human in the loop’ diye bir kavram var; yani karar alma süreçlerinde insanın her zaman kontrolü elinde tutması gerekiyor. Yapay zeka, otomasyon ve operasyonel süreçlerde verimlilik sağlamak için kullanılmalı. Karar almayı tamamen yapay zekaya devretmek sağlık, hukuk ve finans gibi alanlarda ciddi riskler doğurabilir.”
Bu yaklaşım, teknolojinin insan zekasıyla birlikte çalışması gerektiğini ve etik sınırların korunmasının önemini vurguluyor.
Türkiye’nin Dijital Potansiyeli
Programda Türkiye’nin üretken yapay zeka alanında sahip olduğu potansiyel de değerlendirildi. Özker, ülkenin özellikle finans, sağlık ve eğitim sektörlerinde güçlü veri kaynaklarına sahip olduğunu, bu avantajın doğru yönlendirilmesi halinde küresel ölçekte fark yaratabileceğini ifade etti.
TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümü, üretken yapay zekanın yalnızca teknolojik değil, kültürel bir dönüşüm aracı haline geldiğini gösteriyor. Uğur Özker’in değerlendirmeleri, Türkiye’nin veri temelli sektörlerde stratejik bir atılım yapabileceğine işaret ediyor. Yapay zekanın yaratıcı süreçleri destekleyen yapısı, içerik üretiminden iş dünyasına kadar geniş bir etki alanı oluşturuyor. Ancak “insan döngüsünün” korunması gerektiğine dair uyarılar, teknolojik ilerlemenin etik çerçevede yönetilmesinin önemini hatırlatıyor.
								
            
            





