Yapay Zeka

Şirketlerin Yapay Zeka Stratejisi Hızlanıyor: Her 6 Kurumdan 1’i Aktif Kullanıcı

TeknolojiWins Haber Merkezi
  • 17 Kasım 2025
  • Okuma süresi: 4 dakika
Şirketlerin Yapay Zeka Stratejisi Hızlanıyor: Her 6 Kurumdan 1’i Aktif Kullanıcı

TRAI’nin gerçekleştirdiği Yapay Zeka Araştırması’nın sonuçları yayımlandı.

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) yayımladığı kapsamlı Yapay Zeka Araştırması, kurumların yapay zekayı iş süreçlerine entegre etme konusunda önemli bir ivme yakaladığını ortaya koydu.
126 kurumun katılımıyla hazırlanan rapora göre, yapay zekayı aktif olarak kullanan şirket oranı yüzde 15,2, beş ve üzeri proje yürütenlerin oranı ise yüzde 32,8 seviyesine ulaştı.

Veriler, Türkiye’de kurumsal yapay zeka yatırımlarının artık pilot aşamadan çıkıp daha yapılandırılmış bir stratejiye dönüştüğünü gösteriyor. Yönetim kurulu düzeyinde onaylanmış yapay zeka stratejisine sahip şirket oranı yüzde 37,6 olurken, en büyük üç bariyer “yetenek”, “bütçe” ve “kurum kültürü” olarak sıralandı.

TRAI’nin “Zekanın Ötesi” temasıyla gerçekleştirdiği Türkiye Yapay Zeka Zirvesi’nde paylaşılan bulgular, yapay zekanın Türkiye’de hızla kurumsal bir uzmanlık alanına dönüştüğünü işaret ediyor.

Kurumsal Yapay Zeka Stratejileri Netleşiyor

Araştırmaya göre şirketler, yapay zekayı en çok üç başlık altında konumlandırıyor:

  • Operasyonel verimliliği artırma

  • Maliyet optimizasyonu

  • Karar destek sistemlerini güçlendirme

Yapay zekayı organizasyon yapısına entegre eden şirket oranının yüzde 15,2’ye çıkması, kurumların bu alanı bireysel inisiyatiflerin ötesinde profesyonel bir fonksiyon olarak ele almaya başladığını gösteriyor.
Bu ekiplerin yüzde 42’si 4–10 kişiden oluşuyor ve veri analitiği birimleriyle yakın çalışıyor.

Üretken Yapay Zekada Hibrit Model Dönemi

TRAI raporu, Türkiye’de üretken yapay zeka kullanımının hızlı şekilde olgunlaştığını ortaya koyuyor.
En çok tercih edilen modeller şöyle:

  • OpenAI – yüzde 80

  • Microsoft Copilot – yüzde 44

  • Google Gemini – yüzde 42

Ayrıca Anthropic Claude, Meta Llama ve Mistral gibi alternatiflerin yaygınlaşması, kurumların hibrit model stratejilerine yöneldiğini gösteriyor.

En yoğun kullanım alanları arasında:

  • Chatbot ve kurumsal asistanlar

  • Kodlama destekleri ve copilotlar

  • İçerik üretimi ve özetleme

  • RAG tabanlı kurumsal bilgi yönetimi
    yer alıyor.

Ajan Tabanlı Yapay Zeka Yeni Dönemin Habercisi

Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, şirketlerin “düşünen ve aksiyon alan sistemler” olarak tanımlanan ajan tabanlı yapay zeka çözümlerine yönelmesi.
Şirketlerin yarısından fazlası bu alanda PoC veya pilot projeler yürütüyor.

En çok kullanılan platformlar:

  • Microsoft Copilot Studio

  • LangChain

  • Google AI Agent Builder

Ajan tabanlı örnekler arasında HR Agent, Finance Agent, CRM Agent ve doküman asistanı çözümleri öne çıkıyor.

Üç Büyük Engelin Altı Çiziliyor: Yetenek, Bütçe, Kültür

Kurumların yapay zeka dönüşümünde en çok zorlandığı alanlar:

  • Yetenek – yüzde 58

  • Bütçe – yüzde 57

  • Kurum kültürü – yüzde 55

Şirketlerin büyük bölümü, veri güvenliği, yönetişim, etik çerçeveler ve doğru kullanım alanlarını tanımlama konularında ek desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

Altyapı tarafında kurumların çoğu Microsoft Azure kullanırken, Google Cloud ve AWS tercihleri de önemli seviyede.

“Türkiye’nin Potansiyeli Büyük”

TRAI Kurucusu Halil Aksu, araştırma sonuçlarını şu sözlerle değerlendirdi:

“Yapay zeka artık yalnızca bir teknoloji değil; geleceğin dili, ekonomilerin motoru, rekabetin yeni ölçüsü. Türkiye’nin potansiyeli yüksek. Bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için vizyoner liderliğe ve güçlü iş birliklerine ihtiyaç var.”

Araştırma, Türkiye’de kurumsal yapay zeka yaklaşımının artık deneysel aşamadan çıkıp stratejik bir dönüşüm aracına dönüştüğünü net biçimde gösteriyor. Fintek ekosistemi açısından bakıldığında, yapay zeka kullanımının operasyonel verimlilikten risk yönetimine, müşteri etkileşiminden ürün geliştirmeye kadar çok geniş bir alanda yeni rekabet ölçütleri oluşturduğu görülüyor. Hibrit model stratejilerinin hız kazanması, finansal kuruluşların yalnızca tek bir model üzerine iş geliştirmediğini, risk ve kapasite yönetimi açısından daha olgun bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor. Ajan tabanlı sistemlerdeki yükseliş ise 2026 sonrası kurumsal dönüşümün otomasyondan çok “özerk karar alma” kabiliyetleriyle şekilleneceğinin güçlü bir işareti. Türkiye’nin bu alanda ivme kazanması, fintek alanında bölgesel rekabet gücünü artıracak önemli bir eşik yaratıyor.

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir