Türkiye’de Yapay Zeka Destekli Kimlik Avı Saldırıları Hızla Yükseliyor
Kaspersky verilerine göre, Türkiye’de yapay zeka destekli kimlik avı saldırıları yüzde 38,4 arttı.
Kaspersky’nin 2025 yılının ikinci çeyrek verileri, Türkiye’de yapay zeka destekli kimlik avı saldırılarının önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 38,4 arttığını ortaya koydu. Küresel ölçekte tespit edilen 142 milyondan fazla kimlik avı bağlantısının engellendiği dönemde, Orta Doğu’da da birinci çeyreğe göre yüzde 21,5’lik artış kaydedildi. Bu saldırılar, gelişmiş yapay zeka teknikleri, deepfake içerikler, ses klonlama ve güvenilir platformların istismarı gibi yöntemlerle daha sofistike hale geliyor.
Yapay zeka, oltalama girişimlerini kişiselleştirerek meşru iletişimle neredeyse ayırt edilemez hale getiriyor. Büyük dil modelleriyle üretilen e-postalar, sahte web siteleri ve sosyal medya botları, kullanıcıların güvenini kazanarak uzun süreli etkileşimler kurabiliyor. Özellikle romantik ilişkiler ve yatırım fırsatları gibi temalar üzerinden kurgulanan senaryolar, deepfake videolar ve yapay zeka ile oluşturulmuş sesli mesajlarla desteklenerek kullanıcılar tuzağa çekiliyor.
Saldırganlar, Telegram’ın Telegraph platformu veya Google Translate’in sayfa çeviri özelliği gibi araçları kullanarak güvenlik filtrelerini aşabiliyor. CAPTCHA entegrasyonu, sahte sayfaların daha güvenilir görünmesini sağlayarak tespit edilmesini zorlaştırıyor. Son dönemde ise kullanıcı adı ve şifrelerin ötesine geçilerek, biyometrik veriler, elektronik ve el yazısı imzalar hedef alınıyor. Sahte platformlar üzerinden kamera erişimi istenerek yüz tanıma verileri toplanıyor ya da imza dosyaları kopyalanıyor.
Kaspersky uzmanları, bu saldırıların sadece kısa vadeli veri ihlalleri yaratmadığını, aynı zamanda uzun vadeli güvenlik ve itibar risklerine yol açtığını vurguluyor. Şirket, kimlik avı girişimlerinden korunmak için şüpheli bağlantıların doğrulanması, 2FA kodlarının paylaşılmaması, doğrulanmamış sitelere kamera veya imza yüklenmemesi gibi önlemleri öneriyor.
Yapay zeka destekli kimlik avı tekniklerinin Türkiye’de bu denli hızlı yükselmesi, siber güvenlik yaklaşımının yeniden tanımlanması gerektiğini gösteriyor. Saldırganlar artık yalnızca teknik açıkları değil, insan davranışlarını da hedef alarak daha karmaşık ve ikna edici senaryolar üretiyor. Finansal kuruluşlar, kamu kurumları ve özel sektör şirketleri, bu yeni tehdit ortamında yalnızca teknolojik savunma araçlarına değil, aynı zamanda çalışan ve müşteri farkındalığını artıracak sürekli eğitim programlarına yatırım yaparak savunma hattını güçlendirmek zorunda kalacak.






