Hitit İlk Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı
Hitit, TSRS standartlarına uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladı.
Yeni nesil havayolu ve seyahat yazılım çözümleriyle dünyada 50 ülkede 72 partnerine hizmet veren Hitit, TSRS standartlarına uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. 2024 sonuçlarını içeren rapor, finansal göstergelerin yanı sıra müşteri memnuniyeti, insan kaynakları, enerji tüketimi ve iklim değişikliğine dair risk-fırsat analizlerini kapsıyor.
TSRS ve SASB Standartlarına Uyum
Kamu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) duyurulan rapor, TSRS 1 ve TSRS 2 standartlarına uygun olarak hazırlandı. Ayrıca, Sürdürülebilirlik Muhasebe Standartları Kurulu (SASB) tarafından geliştirilen sektör bazlı kriterler de dikkate alındı. Hitit’in sürdürülebilirlik yaklaşımı yalnızca çevresel etkilere değil; sosyal ve yönetişim alanlarına da odaklanarak iş modelinin bütününe entegre ediliyor.
Çevresel ve Sosyal Etki
Raporda, 2024 yılında toplam enerji tüketiminin 984,07 GJ olduğu, 2030 yılına kadar bu seviyeye kıyasla yüzde 10 azaltım hedeflendiği paylaşıldı. Enerji tüketimi Kapsam-1 ve Kapsam-2 çerçevesinde düzenli olarak kamuya açıklanıyor. Ayrıca müşteri memnuniyetindeki istikrar, farklı coğrafyalarda varlık gösterme, iş ortaklıkları, çalışan bağlılığı ve çevik iş yapısı Hitit’in sürdürülebilirlik stratejisinde öne çıkan unsurlar arasında yer aldı.
Paydaşlara Şeffaf Yaklaşım
Hitit Genel Müdürü Nevra Onursal Karaağaç, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “İlk sürdürülebilirlik raporumuz, yalnızca finansal göstergelerimizi değil; çevresel, sosyal ve yönetişim alanındaki taahhütlerimizi de şeffaf şekilde paylaşmamızı sağlıyor. Hedefimiz, Hitit ekosisteminin tüm paydaşlarıyla birlikte daha güçlü, yenilikçi ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak.”
Hitit’in yayımladığı ilk sürdürülebilirlik raporu, Türkiye merkezli bir teknoloji şirketinin küresel standartlarla uyumlu şeffaflık adımlarına iyi bir örnek oluşturuyor. Havacılık sektörünün dijitalleşme sürecinde öne çıkan Hitit, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutta ele almıyor; sosyal sorumluluk, yönetişim ve enerji verimliliğini de stratejisinin merkezine yerleştiriyor. Bu yaklaşım, hem uluslararası iş ortaklarıyla güven ilişkisini pekiştiriyor hem de şirketi gelecekte yatırımcılar nezdinde daha güçlü bir konuma taşıyor.






