WatchGuard Yapay Zeka Tehditlerini Sıraladı
WatchGuard, 5 kritik yapay zeka destekli güvenlik tehdidini açıkladı.
Yapay zeka uygulamalarının iş süreçlerine entegrasyonu hız kazanırken, siber saldırganlar bu teknolojiyi hedefe yönelik, daha ikna edici ve otomatik saldırılar geliştirmek için kullanıyor. WatchGuard Türkiye, Yunanistan ve MEA Bölge Müdürü Yusuf Evmez’in paylaştığı değerlendirmeye göre kurumlar; teknik savunmalar, tedarikçi denetimleri ve çalışan farkındalığına yönelik eş zamanlı yatırımlar yaparak riskleri yönetmeli.
Aşağıda kurumların hazırlıklı olması gereken beş ana başlık özetleniyor:
-
Deepfake ve Sentetik Kimlik Dolandırıcılığı
Yönetici ses ve görüntü klonları; çalışanları para transferi ya da hassas veri paylaşımı için ikna eden hedef odaklı saldırılara dönüşüyor. Tespit araçları gelişse de, operasyonel süreçlerde doğrulama katmanları hayati önem taşıyor. -
Prompt Injection ve Sıfır Tıklama Saldırıları
Kötü niyetli girdilerle modellerin yönlendirilmesi ve kullanıcının herhangi bir etkileşime girmesine gerek kalmadan tetiklenen ihlaller artıyor. E-posta veya takvim davetiyle tetiklenen saldırılar, mobil bankacılık uygulamalarında ciddi açıklar yaratabiliyor. -
Yapay Zeka Destekli Fidye Yazılımı
Saldırılar artık dinamik planlama ve adaptasyon yeteneğine sahip motorlarla yürütülüyor. Geleneksel savunma yöntemleri yetersiz kaldığında davranış analizi ve segmentasyon gibi ileri savunma stratejileri öne çıkıyor. -
Karanlık LLM’ler ve Tedarik Zinciri Riskleri
Değiştirilmiş büyük dil modelleri ve doğrulanmamış üçüncü taraf araçları, yeraltı pazarlarında satışa çıkıyor. Çalışanların onay almadan kullandığı gölge sistemler, BT kontrolünü zayıflatıp yeni saldırı yüzeyleri oluşturuyor. -
Veri Sızdırma ve Model Bütünlüğü Saldırıları
Eğitim verilerine yönelik manipülasyonlar, dağıtılan modellerin hatalı ya da kötü niyetli çıktı üretmesine yol açıyor. Model bütünlüğünü korumak için veri doğrulama, izleme ve erişim kontrolleri şart.
Kurumlar Nasıl Hazırlanmalı?
Yusuf Evmez, kurumların sadece teknik çözümler kurmaktan öte; tedarikçi denetimleri, kullanıcı doğrulama protokolleri, sürekli izleme ve personel eğitimlerini de kapsayan bütünsel bir güvenlik stratejisi benimsemesi gerektiğini vurguluyor. Kritik önlemler arasında model erişim yönetimi, anomali tespiti, imza dışı davranış analizleri ve çok faktörlü doğrulama yer alıyor.
Yapay zeka tabanlı tehditler, kurumların savunma yaklaşımını yeniden kurgulamasını zorunlu hale getiriyor. Artık sadece güvenlik ekipleri sorumlu değil; kurumsal yönetimler, tedarik zinciri yöneticileri ve insan kaynakları da proaktif risk azaltma planlarına dahil oluyor. Kısa vadede merkezî kontrol ve şeffaf tedarikçi süreçleri güvenin temel taşı olacak; orta vadede ise model denetimi ve iş akışı güvenliği kurumsal dayanıklılığı belirleyecek.






