Metal ve Madencilikte Karbonsuzlaşma ve Yapay Zekâ Öne Çıkıyor
KPMG’nin yayımladığı “2024 Küresel Metal ve Madencilik Sektörüne Bakış” raporu, sektördeki liderlerin sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı büyüme hedeflerini ortaya koyuyor. Rapora göre yöneticilerin yüzde 55’i karbonsuzlaşmayı stratejik öncelik olarak belirlerken, yüzde 45’i yapay zekâ ve makine öğrenimini en önemli teknolojiler arasında değerlendiriyor. Veri analitiği ve karbonsuzlaştırma teknolojileri de sektörün dönüşümünde kritik bir rol üstleniyor.
Karbonsuzlaşma: Hem Çevresel Hem Ekonomik Bir Öncelik
Raporda, karbonsuzlaşmanın metal ve madencilik sektöründe operasyonel dönüşüm ve kârlılığı artırma açısından vazgeçilmez bir unsur olduğu vurgulanıyor. Ankete katılanların yüzde 57’si, karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmanın en etkili yolunun bu hedefleri kurumsal stratejilere entegre etmek olduğunu ifade ediyor. Ancak, dalgalanan emtia fiyatları ve değişen piyasa koşulları, bu dönüşümün önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor.
KPMG Türkiye Metal ve Madencilik Sektör Lideri Burak Yıldırım, sektörün emisyonlarını azaltma konusundaki acil ihtiyacına dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu: “Karbonsuzlaşma, şirketlere daha çevik ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı sunma potansiyeli taşıyor. Ancak, sera gazı emisyonlarının hala yüksek seviyelerde seyretmesi, sektörün hızla harekete geçmesini gerektiriyor.”
Yapay Zekâ ve Teknolojinin Rolü
Metal ve madencilik sektöründe yapay zekâ, en önemli teknolojik yatırım alanı olarak öne çıkıyor. Yöneticilerin yüzde 43’ü, yapay zekânın stratejik sorunları çözmek ve maliyet verimliliğini artırmak için kritik olduğunu belirtiyor. Veri analitiği, bulut teknolojileri ve 5G gibi teknolojiler de sektörde dönüşüm projelerinin desteklenmesinde önemli bir yer tutuyor. Ancak, katılımcıların yüzde 47’si, bu teknolojilerin uygulanmasındaki en büyük zorluğun beceri eksiklikleri olduğunu ifade ediyor.
Sektör Riskleri ve Düzenlemeler
Raporda, işletme risklerinin girdi fiyatlarında dalgalanmayı artırdığına dikkat çekiliyor. Madencilik şirketleri için bu dalgalanmalar, metal şirketlerine kıyasla daha büyük bir zorluk teşkil ediyor. İş sağlığı ve güvenliği politikaları, sektörde en fazla risk arz eden düzenlemeler arasında yüzde 36 ile ilk sırada yer alıyor. Bununla birlikte, çevreyle ilgili ticaret kuralları daha az risk olarak algılanıyor.
KPMG’nin raporu, metal ve madencilik sektöründe karbonsuzlaşma ve teknolojik dönüşümün yalnızca çevresel değil, ekonomik bir gereklilik olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Sektör liderlerinin yapay zekâ ve diğer ileri teknolojilere olan ilgisi, değişen piyasa koşullarına uyum sağlamada büyük bir fark yaratabilir. Ancak, bu dönüşümün başarısı, gerekli becerilere sahip bir iş gücünün oluşturulmasıyla doğrudan bağlantılı. Sektörün, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda hızla harekete geçmesi artık bir seçenek değil, zorunluluk.
