TÜSİAD ve PwC’den Türkiye İçin Stratejik Yol Haritası

TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu ve PwC Türkiye yeni raporunu yayınladı.
TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu tarafından, PwC Türkiye iş birliğinde hazırlanan “Üretken Yapay Zeka Devrimi: Küresel Etkiler ve Türkiye’nin Konumu” başlıklı kapsamlı rapor, 22 Nisan 2025 Salı günü düzenlenen toplantıyla kamuoyuna sunuldu. Rapor, Türkiye’de özel sektörün üretken yapay zekâ (GenAI) teknolojilerine yönelik yaklaşımını, uygulama seviyesini ve gelecek perspektiflerini çok boyutlu biçimde ele alıyor.
Söz konusu çalışma, üretken yapay zekâ alanında Türkiye’nin vizyonunu şekillendirmeye katkı sunmayı amaçlarken, şirketlerin stratejik pozisyonlanma sürecinde karşılaştıkları fırsat ve engellere de ışık tutuyor.
Açılışta Stratejik Vurgular: “Yapay Zeka Artık Paradigma Değişimi”
Toplantının açılış konuşmaları, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci ve PwC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu tarafından gerçekleştirildi.
Orhan Turan, yapay zekânın artık ezber bozan bir teknoloji olmaktan çıkıp küresel rekabetin itici gücü haline geldiğini vurguladı:
“Yapay zeka artık yalnızca bir araç değil; iş süreçlerinden toplumsal kalkınmaya kadar geniş bir etki alanına sahip. Türkiye’nin bu dönüşümde güçlü bir konum elde edebilmesi için teknoloji üretimine ve entegre kullanımına dayalı, odaklı bir yatırım iklimi gerekiyor.”
Perihan İnci ise konuşmasında küresel ölçekte üretken yapay zekânın ivme kazandığını ve Türkiye’nin bu süreci geriden izlememesi gerektiğini belirtti:
“Raporumuzda iş dünyasının GenAI karşısındaki mevcut konumunu değerlendiriyor, hangi alanlarda zorluklarla karşılaşıldığını ve hangi fırsatların ortaya çıktığını analiz ediyoruz. Bu sadece teknolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir dönüşüm süreci.”
Cenk Ulu, Türkiye’deki şirketlerin GenAI’nin potansiyelini fark ettiğini ancak henüz çoğunluğun odak noktasının operasyonel verimlilik olduğunu ifade etti:
“Bu teknoloji yalnızca bir otomasyon aracı değil. Rekabet gücü için stratejik çeviklik, nitelikli insan kaynağı ve veri temelli karar kültürüne sahip olunmalı.”
Rapordan Öne Çıkan Bulgular
1. GenAI’nin Dönüştürücü Etkisine Güçlü İnanç
Rapora göre, Türkiye’deki şirketlerin %75’i, GenAI’nin sektörlerini 3 ila 5 yıl içinde köklü biçimde dönüştüreceğini öngörüyor. Şirketlerin büyük çoğunluğu bu teknolojiyi stratejik düzeyde ele alıyor.
2. Yatırımlar Artıyor, Ancak Zorluklar da Büyük
Katılımcıların:
-
%45’i, Bilgi Teknolojileri bütçelerinin %10’undan fazlasını GenAI projelerine ayırmayı planlıyor.
-
En çok yatırım yapılması beklenen alanlar: operasyonel süreçler, müşteri hizmetleri ve ürün/hizmet geliştirme.
-
Veri güvenliği, yüksek maliyetler ve yetenek eksikliği, ölçeklenmenin önündeki başlıca engeller olarak tanımlanıyor.
3. İşgücü Dönüşüyor, Sayısal Değil Niteliksel Değişim Bekleniyor
Rapora göre iş dünyası, GenAI’nin doğrudan iş gücü sayısını değil, işlerin niteliğini dönüştüreceğine inanıyor. İş tanımları, beceri ihtiyaçları ve kariyer yolları yeniden şekilleniyor, ancak ani işten çıkarma dalgaları beklenmiyor.
4. Etik ve Regülasyon Bilinci Yüksek, Ancak Uygulama Yetersiz
Katılımcıların %88’i, yapay zekâ etiği ve regülasyonlarını aktif biçimde takip ettiğini belirtiyor. Ancak bu farkındalık büyük ölçüde bilgi edinme düzeyinde kalıyor; kurumsal politikaya dönüşmesi konusunda yol alınması gerekiyor.
Stratejik Yeniden Yapılanma Çağrısı
Toplantının devamında, TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın, dijital dönüşüm ve yapay zekâ ekseninde hazırlanan bu raporun, iş dünyası için stratejik bir yol haritası işlevi gördüğünü belirtti.
Toplantı, PwC Türkiye Ortağı Gediz Cürgül’ün raporun temel bulgularını aktardığı sunumla sona erdi. Cürgül, üretken yapay zekânın gelecekte yalnızca teknik değil, kültürel ve yapısal dönüşümün ana ekseni olacağını vurguladı.
TÜSİAD ve PwC iş birliğiyle hazırlanan bu rapor, üretken yapay zekâ alanında Türkiye’nin ne durumda olduğunu somut verilerle ortaya koyarken, geleceğe yönelik net bir aksiyon çağrısı da içeriyor. Stratejik çeviklik, veri okuryazarlığı ve etik çerçevede dönüşüm; iş dünyasının rekabetçiliği için kritik unsurlar haline gelmiş durumda. Artık yapay zekâya “izlenecek trend” değil, “şekillendirilecek altyapı” gözüyle bakma zamanı. Türkiye’nin bu yarışta geri kalmaması, sadece teknoloji yatırımlarıyla değil; zihniyet değişimiyle mümkün olacak.