Yapay Zeka

Üretken Yapay Zekanın Fikri Mülkiyet ve Gizlilik Üzerindeki Etkisi

TeknolojiWins Haber Merkezi
  • 23 Mayıs 2024
  • Okuma süresi: 4 dakika
Üretken Yapay Zekanın Fikri Mülkiyet ve Gizlilik Üzerindeki Etkisi

Üretken Yapay Zeka (Generative AI), ünlüleri ve yazarları taklit ederek birçok alanda devrim yaratıyor.

Üretken Yapay Zeka (Generative AI) ünlüleri ve yazarları taklit etmek için kullanıldığında, şu sorular gündeme geliyor: Görünümünüz bir tür fikri mülkiyet (IP) midir? Yüzünüzü veya sesinizi telif hakkıyla koruyabilir misiniz?

Üretken Yapay Zeka (Generative AI), ünlüleri ve yazarları taklit ederek birçok alanda devrim yaratıyor. Ancak bu yenilik, çeşitli hukuki soruları da beraberinde getiriyor. Görünüşünüz bir tür fikri mülkiyet midir? Yüzünüzü veya sesinizi telif hakkıyla koruyabilir misiniz? Bu sorular, fikri mülkiyet hukukun en ileri noktalarında yer almakta ve çözümlenmesi yıllar alabilir. Ancak, daha basit ve uygulanabilir bir yöntem olabilir: teknolojiye tarafsız veri koruma yasaları.

 

Kişisel Verilerin Tanımı ve Korunması

Kişisel veri, tanımlanmış veya tanımlanabilir doğal bir kişiyle makul bir şekilde ilişkilendirilebilecek herhangi bir veri olarak tanımlanır. Bu tanım, Kaliforniya Gizlilik Hakları Yasası (CPRA), Avrupa’nın Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), Avustralya’nın Gizlilik Yasası ve yeni taslak Amerikan Gizlilik Hakları Yasası (APRA) gibi çeşitli yasalar tarafından benimsenmiştir. Bu yasalar, kişisel verilerin toplanması, kullanılması ve ifşa edilmesi konusunda sınırlamalar getirir. Eğer kişisel veri makul bir gerekçe olmaksızın, amaç için makul olandan fazla veya ilgili kişinin bilgisi olmaksızın toplanırsa, bu yasalar ihlal edilmiş olabilir.

 

Teknolojiye Tarafsız Gizlilik Yasalarının Önemi

Gizlilik yasalarında teknoloji tarafsızlığı, kişisel verilerin nasıl toplandığının önemli olmadığı anlamına gelir. Bu yasalar, kişisel verilerin doğrudan formlar, anketler ve ölçümler yoluyla veya dolaylı olarak alımlar, analizler ve algoritmalar aracılığıyla toplanabileceğini kabul eder. Avustralya gizlilik düzenleyicisi, kişisel verilerin dolaylı olarak toplanması konusunda ek rehberlik geliştirmiştir. Bu rehberlik, bilgilerin başka bilgilerle referans alınarak veya oluşturularak yaratıldığı durumlarda da geçerli olduğunu belirtir.

Yüz Görüntüleri ve Ses Kayıtlarının Gizlilik Yasalarındaki Yeri

Görüntüler ve ses kayıtları, bir dosyada yer alan ve optik veya akustik örnekleri temsil eden verilerdir. Bu veriler, insanlar tarafından görülüp duyulabilmesi için analog ortama geri dönüştürülebilir. Aynı şekilde, dijital metin dosyaları da kodlanmış karakterleri temsil eden veriler içerir. Eğer bu veriler, tanımlanabilir bir doğal kişiye ilişkinse, dosya kişisel veri olarak kabul edilir. Dolayısıyla, herhangi bir veri dosyası, bir doğal kişiye ilişkin olduğu tanımlanabilir bir görüntü veya ses olarak dönüştürülebiliyorsa, dosya o kişiye ait kişisel veridir.

Üretken Yapay Zekanın Yaratıcı Süreçlerdeki Rolü

Eğer bir Üretken Yapay Zeka modeli gerçek bir birey olan Alice’in benzerliğini yaratıyorsa, modelin Alice hakkında kişisel bilgi topladığını söyleyebiliriz. Bu tür veriler, teknolojiye tarafsız gizlilik yasalarına göre, kişisel veri olarak kabul edilir ve bu verilerin izinsiz toplanması Alice’in haklarının ihlali anlamına gelebilir. Bu durum, Üretken Yapay Zeka ve veri koruma yasalarının kesiştiği noktada önemli bir tartışma konusudur.

Gizlilik yasalarının ve Üretken Yapay Zeka teknolojilerinin sürekli gelişen dünyasında, bireylerin haklarını korumak ve teknolojinin sunduğu fırsatlardan yararlanmak için dengeli ve bilinçli bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Bu konudaki hukuki gelişmeleri ve teknolojik yenilikleri takip ederek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha güvenli ve adil bir dijital ortam oluşturabiliriz.

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir