Yapay Zekâ Halüsinasyon Görüyor Sahte İçerikler Üretiyor
Burak Çeber, yapay zeka ve bilgi kirliliği konusunu değerlendirdi.
Üretken yapay zekâ teknolojileri hayatın her alanına girerken, uzmanlar bu araçların güvenilirliği konusunda uyarıyor. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Burak Çeber, yapay zekânın “halüsinasyon” olarak adlandırılan hatalı üretimlerle sahte içerikler oluşturabildiğini belirtiyor. Çeber’e göre bu durumun temelinde yetersiz eğitim verisi, yanlış bağlam kurulması ve sistemin “bilmiyorum” demek yerine tahmin yürütmesi yatıyor.
Sahte Gerçeklik ve Algoritmik Önyargı
Yapay zekâ, geniş veri setleri üzerinden öğrenme sağlasa da bazen gerçeklikle uyuşmayan içerikler üretiyor. Bu durum, olmayanı varmış gibi göstermek veya yanlış bilgiler üretmek şeklinde ortaya çıkabiliyor. Çeber, ayrıca insanların önyargılarının yapay zekâya da yansıdığını ve algoritmik önyargıların işe alımdan kredi limitlerine kadar birçok alanda somut sonuçlar doğurduğunu vurguluyor. Google ve Apple Card örnekleri bu önyargıların pratikte nasıl sorunlara yol açtığını gösteriyor.
Deepfake ve Dezenformasyonun Yükselişi
Yanıltıcı içeriklerin hızla yayılması, yapay zekânın en büyük risklerinden biri olarak öne çıkıyor. Çeber, deepfake teknolojisinin bir liderin ya da ünlünün yüz ve sesini taklit ederek kitleleri yanıltabileceğini, bu durumun sahte içeriklerin viral yayılmasını kolaylaştırdığını aktarıyor. Bu bağlamda medya okuryazarlığı ve içerik doğrulama alışkanlıklarının kritik öneme sahip olduğu belirtiliyor.
Reklam Stratejilerinde Yapay Zekâ
Yapay zekâ yalnızca içerik üretmiyor, aynı zamanda reklam stratejilerini de yönlendiriyor. Çeber, reklam profesyonellerinin artık tüketicilerin dijital davranışlarını ve psikolojik profillerini analiz ederek karar aldığını, bunun Cambridge Analytica skandalında olduğu gibi riskler barındırdığını hatırlatıyor. Yapay zekânın tüketim kültürünü besleyen yapısı, sürekli daha fazla tüketime yönlendiren bir mekanizma gibi işliyor.
Hibrit Zekâ ve Açık Kaynaklı Modeller
Gerçek ile sahte arasındaki çizginin bulanıklaştığını söyleyen Çeber, insan ile yapay zekâ arasında kurulacak hibrit iş birliğinin denge sağlayabileceğini ifade ediyor. Açık kaynaklı yapay zekâ ise iki ucu keskin bıçak gibi: Kötü niyetli ellerde manipülasyona yol açarken, aynı zamanda şeffaflık ve toplumsal denetim için fırsatlar sunabiliyor. Bu noktada etik standartlar ve hukuki düzenlemelerin önemi artıyor.
Medya Okuryazarlığı ve Dijital Kimlik
Çeber, sahte içerikleri tespit etmenin yolunun güçlü bir medya okuryazarlığı ve çoklu kaynak doğrulamasından geçtiğini vurguluyor. Dijital filigranlar, metaveri analizleri ve anomali tespitleri yapay zekâ üretimi içerikleri ayırt etmede kullanılabilecek yöntemler arasında yer alıyor. Ancak uzun vadeli çözüm için etik ve hukuki düzenlemelerin şart olduğunu belirtiyor.
Yapay zekâ sistemlerinin halüsinasyon üretmesi, yalnızca teknik bir hata değil aynı zamanda toplumsal güven açısından kritik bir sorun oluşturuyor. Özellikle finans, sağlık ve kamu alanlarında doğruluğu şüpheli bilgilerin yayılması, kurumların itibarını zedeleyebilir ve bireylerin karar alma süreçlerini etkileyebilir. Sektörün bundan sonraki adımı, hibrit zekâ yaklaşımı ile insan denetimini süreçlere daha etkin biçimde entegre etmek ve etik düzenlemeleri hızla hayata geçirmek olmalı. Bu denge sağlandığında yapay zekâ, sahte gerçeklikler değil güvenilir çözümler üreten bir araç haline geliyor.






