Yapay Zekâ Kullanımındaki Artış Özel 5G Ağlarında Güvenlik Alarmı Veriyor
Trend Micro, 5G ağlarındaki güvenlik risklerini ortaya koyan araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
Trend Micro ve CTOne ortaklığında yürütülen yeni araştırma, özel 5G ağlarının hızla yaygınlaştığını ancak proaktif güvenlik önlemlerindeki eksikliklerin ciddi riskler doğurduğunu ortaya koydu. Yapay zekâ tabanlı güvenlik araçlarının benimsenmesine rağmen, iletişim teknolojileri alanındaki uzmanlık eksikliği, bu yeni nesil ağları tehditlere karşı savunmasız bırakıyor.
Trend Micro Kurumsal Platformlar Direktörü Rachel Jin, “Her yapay zekâ destekli güvenlik çözümü eşit değildir ve bazı işletmeler, yeterli bilgi birikimine sahip olmadıkları için kendilerini riske atıyor. Özellikle özel 5G ağlarında, proaktif saldırı yüzeyi yönetimi kritik önem taşıyor; en küçük bir ihmal bile sistemi tehlikeye açık hâle getirebiliyor. Bu hayati altyapıları koruyabilmek için, güvenlik liderlerinin yapay zekâ destekli korumayı, teknolojiye ve siber risklere dair derin bir anlayışla birleştirmesi gerekiyor” dedi.
Özel 5G Ağlar Yaygınlaşıyor Ancak Riskler Büyüyor
Enerji, savunma, lojistik, sağlık ve akıllı üretim gibi kritik sektörlerde özel 5G ağlarının kullanımı hızla artıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 86’sı hâlihazırda özel 5G ağı kullandığını, yüzde 14’ü ise kısa sürede kullanmayı planladığını belirtti. Ancak bu büyüme, beraberinde yeni tehditleri de getiriyor.
Trend Micro Avrasya Bölgesi Stratejik Ürünler İş Geliştirme Müdürü Burak İnce, “Özel 5G projelerinde en büyük risk, radyo erişiminden çekirdek ağa kadar görünürlüğü kısıtlı katmanlarda saklı tehditlerdir. CTOne entegrasyonlu Trend Micro Vision One platformu, bu katmanları tek panelden izleyerek yanlış pozitif oranını %85’e varan oranda azaltıyor, saldırıları milisaniyeler içinde tespit edip etkisiz hâle getiriyor. Enerji, savunma ve akıllı üretim ekosistemindeki müşterilerimiz böylece operasyonel sürekliliklerini korurken regülasyonlara da güvenle uyum sağlayabiliyor” açıklamasını yaptı.
İşletmeler Yapay Zekâ Tabanlı Güvenlik Çözümlerine Yatırım Yapıyor
Araştırmaya katılanların neredeyse tamamı, özel 5G ağlarında yapay zekâ destekli güvenlik araçlarını kullanmakta veya kullanmayı planlamakta olduklarını belirtti. İşletmelerin en çok ihtiyaç duyduğu yapay zekâ yetenekleri arasında tahmine dayalı tehdit istihbaratı (%58), sürekli uyarlanabilir kimlik doğrulama (%52), sıfır güven uygulamaları (%47) ve kendi kendini iyileştiren ağlar (%41) yer alıyor.
Ancak uygulamada çeşitli zorluklar öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 90’ından fazlası, özel 5G ağlarına yapay zekâ teknolojisi entegre etme konusunda yüksek maliyetler (%47), yanlış pozitif/negatif alarmlar (%44) ve kurum içi uzmanlık eksikliği (%37) gibi engellerle karşılaştıklarını ifade ediyor.
Güvenlik Altyapısındaki Eksiklikler Riskleri Artırıyor
İletişim teknolojileri güvenliği için özel ekip bulunduran şirketlerin oranı yalnızca yüzde 20. Çoğu kurumda güvenlik sorumluluğu CTO (%43) veya CIO (%32) seviyesindeki yöneticilere bırakılıyor. Öte yandan, kurumların güvenlik bütçesinin ortalama sadece yüzde 18’i özel 5G ağlarına ayrılıyor, bu da saldırı riskini artıran başka bir etken olarak öne çıkıyor.
Trend Micro araştırması, GDPR gibi veri gizliliği düzenlemelerine uyum sağlama (%54), veri şifreleme (%51), yapay zekâ modelleri için sıkı erişim kontrolleri (%50) ve veri anonimleştirme uygulamaları (%44) gibi temel güvenlik önlemlerinin, çoğu kurumda tam anlamıyla uygulanmadığını da ortaya koyuyor.
CTOne CEO’su Jason Huang, “İşletmelerin özel iletişim teknolojilerine özgü güvenlik yetkinliklerini geliştirmeleri ve genişleyen saldırı yüzeylerini etkin şekilde yönetebilecek güvenlik operasyon yapıları kurmaları gerekiyor” diyerek kurumlara çağrıda bulundu.
Özel 5G ağlarının sunduğu yüksek hız ve düşük gecikme avantajları, yapay zekâ projeleriyle birleştiğinde büyük operasyonel fırsatlar yaratıyor. Ancak bu fırsatların gerçeğe dönüşebilmesi için, iletişim teknolojileri alanında derin güvenlik uzmanlığı ve proaktif risk yönetimi yaklaşımlarının benimsenmesi şart. Trend Micro ve CTOne’un çalışması, şirketlerin gelecekte güvenlik stratejilerini sadece yapay zekâ tabanlı savunmalarla değil, aynı zamanda bütüncül siber güvenlik altyapılarıyla desteklemeleri gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
