Yönetici Düzeyinde OT Güvenliği Öncelik Kazanıyor
Fortinet, 2025 Operasyonel Teknoloji ve Siber Güvenlik Durumu Raporu’nu yayımladı.
Fortinet’in yayımladığı 2025 Operasyonel Teknoloji ve Siber Güvenlik Durumu Raporu, OT alanındaki tehdit ortamının derinleştiğini ve güvenlik sorumluluklarının artık üst yönetim düzeyinde ele alındığını ortaya koyuyor.
Küresel siber güvenlik şirketi Fortinet, operasyonel teknolojiye yönelik siber güvenlik uygulamalarını mercek altına alan son raporunu yayımladı. Raporda öne çıkan bulgular, OT güvenliğinin artık sadece teknik ekiplerin sorumluluğunda olmadığını, yönetim kurulu düzeyinde karar süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gösteriyor. 2022 yılında CISO ya da CSO’nun OT’den sorumlu olduğunu belirten kurum oranı yalnızca yüzde 16 iken, bu oran 2025’te yüzde 52’ye yükselmiş durumda. Daha geniş ölçekte değerlendirildiğinde, C seviyesindeki yöneticilerin OT güvenliğini üstlendiği oran yüzde 95’e ulaşıyor.
Fortinet Ürün ve Çözümlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Nirav Shah, “Kurumların OT güvenliğini daha ciddiyetle ele aldığını görüyoruz. Bu farkındalık, yönetim düzeyinde artan sorumluluk paylaşımlarında ve OT güvenlik olgunluğunun daha yüksek seviyelere ulaşmasında kendini gösteriyor. OT sistemlerini korumak için kaynak tahsisinin yukarıdan aşağıya kesintisiz bir bağlılıkla yürütülmesi büyük önem taşıyor” açıklamasında bulundu.
Türkiye özelinde değerlendirmelerde bulunan Fortinet Türkiye OT İş Geliştirme Müdürü Bora Köse, ülkemizdeki kritik altyapıların bölgesel tehditlerden fazlasıyla etkilendiğine dikkat çekti. Köse, “Enerji, ulaşım, su yönetimi ve üretim gibi alanlar, sadece dijitalleşmenin getirdiği tehditlere açık olmakla kalmıyor, aynı zamanda coğrafi riskler nedeniyle de hedef haline geliyor. Siber saldırıların sağlık ve kamu güvenliği üzerinde doğrudan etkileri olabilir” dedi. Köse ayrıca, Fortinet’in entegre çözümleriyle kamu ve özel sektördeki kritik altyapıların korunmasına katkı sunduğunu belirtti.
OT Güvenlik Olgunluğu ve Etki Azalması
Raporda, OT güvenlik olgunluğunun saldırıların etkisini doğrudan etkilediği ifade ediliyor. Kurumların yüzde 26’sı temel görünürlük ve segmentasyon süreçlerini tamamladığını bildirirken, güvenlik olgunluk seviyesindeki artış sayesinde phishing gibi düşük sofistike saldırıların daha kolay yönetildiği gözlemleniyor. Daha olgun kurumlar, APT ve OT zararlı yazılımları gibi gelişmiş tehditleri daha etkin şekilde tespit edebiliyor. Saldırılardan etkilenen kurum sayısı sabit kalırken, operasyonel kesintilerin oranı yüzde 52’den yüzde 42’ye geriledi.
En İyi Uygulamalarla Artan Verimlilik
Rapor, temel siber hijyen ve güvenlik farkındalığı uygulamalarının yaygınlaşmasıyla, örneğin iş e-posta ihlallerinde düşüş yaşandığını vurguluyor. OT güvenliğinde tehdit istihbaratının kullanımı yüzde 49 oranında artarken, OT cihaz tedarikçisi sayısında azalma gözlemleniyor. Kurumların yüzde 78’i artık yalnızca dört veya daha az OT satıcısıyla çalışıyor. Bu konsolidasyon sayesinde siber olaylarda yüzde 93’lük azalma, performansta ise 7 kat iyileşme sağlanmış durumda.
Kurumlara Önerilen Güvenlik Yaklaşımları
Fortinet, raporunda OT güvenliğini güçlendirmek isteyen kurumlar için şu temel uygulamaları öneriyor:
-
Varlık Görünürlüğü ve Koruma: OT sistemlerindeki tüm varlıkların izlenebilir ve korunabilir hale getirilmesi.
-
Ağ Segmentasyonu: Saldırı yüzeyini daraltmak için güçlü ağ politikalarıyla sistemlerin ayrıştırılması.
-
SecOps ve Olay Müdahalesine Entegrasyon: OT’nin özel senaryolarla güvenlik operasyonlarına dâhil edilmesi.
-
Platform Tabanlı Mimari: Tedarikçi sayısının azaltılması ve yönetimin merkezileştirilmesi.
-
OT’ye Özgü Tehdit İstihbaratı: Gerçek zamanlı tehditlere karşı koruma sağlayacak özel veri kaynaklarının kullanılması.
OT güvenliği artık teknik bir zorunluluktan çok daha fazlasını ifade ediyor. Üst yönetimin doğrudan sorumluluk alması ve bu alanın kurumsal stratejilerin ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, dönüşümün büyüklüğünü ortaya koyuyor. Gerek küresel gerekse yerel düzeyde, OT sistemlerine yönelik siber tehditler çeşitlenirken, olgunluk seviyesini yükselten ve güvenlik mimarisini sadeleştiren kurumlar bu dalgalanmalara daha dirençli hale geliyor. Operasyonel teknolojilere özel çözümler geliştirmek artık rekabet avantajı yaratmanın da ötesinde, süreklilik ve kamu güvenliği açısından kritik bir öncelik olarak öne çıkıyor.






