Z Kuşağı ve Yapay Zekâ: Teknolojiyi Şekillendiren Nesil
Onur Candan, Z kuşağının yapay zekayla ilişkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Z Kuşağı’nın gelişmiş bakış açısı ve erişilebilir teknoloji kullanımı, yapay zekanın adil, erişilebilir ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor. Dijital çağın doğal bir parçası olarak doğup büyüyen bu nesil, yalnızca kazanan değil, aynı zamanda geliştiren ve yaratan bir oyuncu hâline geliyor.
Z Kuşağı: Dijital Dünyanın Yeni Liderleri
2000 yılı ve sonrasında doğan Z Kuşağı, dijital çağın içinde büyüyerek teknolojiyle daha güçlü bir bağ kurdu. Palamar Teknoloji Kurucusu ve CEO’su Onur Candan , bu neslin teknolojiyle olan ilişkisini şöyle açıklıyor: “ Z kuşağı düşünce yapısı olarak benmerkezci ve pratik bir anlayışa sahip. Dizi, film, müzik, sosyal medya, e-ticaret gibi çeşitli platformlarda yapay zekayı kullanarak kişiselleştirilmiş önerilerle, kişisel deneyimler yaşamayı tercih ediyorlar.
Yapay zeka tabanlı asistanlarla (Siri gibi…) kolay ve hızlı bir şekilde bilgiye erişim sağlıyorlar. Instagram ve TikTok gibi uygulamalar, uzun zamandır yapay zeka algoritmalarıyla Z kuşağının ilgisini çekmeye yönelik içerikler sunuyor ve gelişimlerini bu kuşağın tercihlerine göre planlıyorlar.
Z Kuşağı, yapay zekanın sağladığı araçlarla yaratıcılığını ve öğrenme süreçlerini de dönüştürüyor. Herhangi bir profesyonel bilgiye sahip olmadan tasarımlar yapma ya da çeşitli platformlardan dil öğrenme gibi becerileri yapay zeka ile kazanabiliyorlar.”
Risklerin Farkında Olan Bir Nesil
Yapay zekânın avantajlarını değerlendiren Z Kuşağı, aynı zamanda teknolojik risklerinin de bilincinde. Onur Candan , bu konuda Z Kuşağı’nın özelliklerini şöyle dile getiriyor:“ Z Kuşağı, kişisel verilerin nasıl kullanıldığını sorguluyor ve yapay zekanın etik sınırlarını tartışıyor. Ayrıca yapay zeka teknolojilerinin iş gücü piyasasını nasıl değiştireceği de bu neslin gelecek kaygılarından biri.
Dezenformasyon ve manipülasyon konuları da Z kuşağı bireyler için büyük sorun. Sosyal medyada yapay zekanın ürettiği sahte içeriklerin (deepfake gibi) yayılması, Z Kuşağı’nın bilgiye olan güvenini sarsabiliyor” dedi.
Z Kuşağı, dezenformasyon ve manipülasyon gibi konulara doğru bakış açısıyla dikkat çekiyor. Bu durum yalnızca tüketici olarak değil, aynı zamanda bu teknolojilerin sorumlu bir şekilde desteklenmesine olanak sağlayan bireyler olmalarını sağlıyor.
Yapay Zekânın Geleceğini Şekillendiren Yenilikler
Kodlama ve yazılım geliştirme gibi yeteneklere erken yaşta erişen Z Kuşağı, yapay zekânın kaydedilmesi geliştiren ve etik standartlar ile başlayan bir nesil olarak ön plana çıkıyor. Candan , bu durumu şu sözlerle ifade ediyor: “Kodlama ve yazılım geliştirme gibi becerilere erken yaşta erişim sağlayan bu nesil, yapay zeka uygulamaları geliştiren, etik kurallar belirleyen ve dijital dünyayı yeniden tanımlayan girişimlere liderlik edecek.
Z Kuşağı ile yapay zeka arasındaki ilişki, teknolojiye bağlılık ile eleştirel düşünce arasında bir denge kurma çabasıdır. Bu nesil, yapay zekayı yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda toplumu dönüştüren bir güç olarak görüyor. Bu dinamik ilişki, gelecekte hem teknoloji hem de insanlığın gelişimi için umut vaat ediyor.”
Z Kuşağı, yapay zeka ile dinamik ilişkisi sayesinde yalnızca kalıcı bir nesil değil, aynı zamanda şekillendirici bir güç olarak öne çıkıyor. Bu nesil, eleştirel düşünce ve kapsamlı yaklaşımla hem teknolojik hem de toplumsal dönüşümde bir rol üstleniyor. Bu vizyonu, yapay zekâyı daha adil ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirme yolunda büyük umut vaat ediyor.
